Marifetname
Seğirmeler, ünlü alim Erzurumlu İbrahim
Hakkı Hazretleri bu topraklarda yetişmiş olan mutasavvıf ve mütefekkirlerin
başında gelmektedir. Bu büyük alimin en meşhur eseri olan Marifetname’de kainat
ve insan hakkında oldukça önemli bilgiler yer almaktadır. Birçok konuda bilgi
sahibi olmamıza yardımcı olan bu meşhur eserde geçen ve hemen hemen hepimizin
başından geçen seğirmeler konusunu oldukça detaylı bir biçimde ele almıştır.
Birazdan bu eserde geçen seğirmeler bölümünü sizlerle paylaşacağız.
İnsan bedeninde hareket halinde bulunan kanın hareketlenmesiyle birlikte
bazı uzuvlarda titreme ve benzeri seğirme durumları söz konusu olabilir. Bu
sebepten ötürü de bazı farklı hareketlenmelerin oluşması oldukça doğal bir
durumdur. Ancak bu durumun hastalık boyutuna ulaşması hali oldukça tehlikeli
bir durum oluşturmaktadır. İşte tam da bu duruma örnek olarak vereceğimiz
hareketleri sizlerde tekrarlıyorsanız eğer vakit kaybetmeden bir an önce uzman
bir hekime görünmeniz gerekmektedir. Şimdi sizlere Marifetname adlı eserde
geçen seğirtmeler bölümünü paylaşalım.
Baş: Başın tepe noktasından seğirmesi makam ve mevkiden haber verir. Ön
kısmının seğirmesi devlet, yan kısmının seğirmesi gerek sol ve de gerek sağ
kısım olsun her iki durumda hayra alamettir.
Alın: Alnın sağ kısmının seğirmesi iyi bir yaşama işaret iken solunun
seğirmesi belli bir haberin ulaşacağının
habercisidir.
Kaş: Kaş seğirmesinde her iki tarafta dostluğu ifade etmektedir. Eğer kaş
orta kısımda seğirme meydana gelmiş ise sağ tarafı zevk olduğunu sol tarafı ise
kadere işaret ettiği bilinmektedir.
Dil: Dilin sağ kısmı seğirmesi halinde hüzün oluşurken solu seğirirse
şen’liktir.
Göz: Gözün dış kısımdan seğirmesinde sağda kötülemeye alamet iken solda
zînet ifade eder. Gözbebeği seğirmesinde ise sağ kısmı ağrı, sol kısmı ise
sevinçtir. Göz kuyruğunun seğirmesi halinde ise sağ kısımda sevinç ve solda ise
malın geleceğine işarettir. Gözün hemen altının seğirmesi halinde ise sağ
kısımda sevinç durumu söz konusu iken sol kısımda ise hışım (kızgınlık)
hakimdir diyebiliriz.
Burun: Sağda tarafın seğirmesi hali kahır (fazlaca üzüntü) sebep olurken
solda seğirmesi halinde mevki durumu söz konusu olabilir.
Dudak: Dudağın üst kısmının seğirmesi halinde sağ taraf için rızık hakim
iken sol kısım ise şenlik olduğunu ifade eder. Bunun yanı sıra dudak ucu
kısmının seğirmesi halinde sağ kısmı için zarar söz konusu iken sol kısımda
şenlikler söz konusu olabilir. Dudak altı seğirmeleri için ise hem sağ kısım ve
hem de sol kısım için iyi durum söz konusudur.
Çene: Seğirmeye sebep olan çene için ise sağ kısımda iyi yaşayışın hakim
olması beklenirken sol kısımda olması halinde güzellik hakimdir.
Kulak: Seğirmesi durumunda hem sağ için ve hem de sol kısım için hoş
haberin geleceği işareti söz konusudur.
Boğaz: Boğaz kısmının seğirmesi halinde sağ kısımda mal, sol kısımda ise
gam (keder) hakimdir.
Döş: Döş seğirmesi halinde sağ kısımda rızık hakim iken sol kısımda malın
geleceğine delalettir.
Dirsek: Dirsek seğirmesi halinde hem sağda ve hem de solda hoş haber
gelmesi söz konusudur.
Kol: Kolların seğirmesi halinde sağ kısımda kötüleme söz konusu iken sol
tarafta manevi ayıplar bulunmaktadır.
Bilek: Bilek seğirmesi halinde sağ bölümde malın geleceğine işaret iken
sol kısımda ise meşakkatler, sıkıntılar ve zorluklar söz konusudur.
Karın: Tam kısmının seğirmesi halinde sağ kısımda birleşme mümkün olacak
iken sol kısımda ise istek ve lezzet söz konusudur.
Göbek: Göbek seğirmesi halinde sağ kısımda hüzün oluşması hakim iken sol
kısımda ise sürur hakimdir.
Beden: Bedenin bir tarafının seğirmesi durumunda sağ taraf sevinci ifade
ederken sol tarafı malı ifade etmektedir.
Böğür: Böğür seğirmesi halinde sol kısımda rızık söz konusu iken sağ
kısımda makam ve mevki söz konusudur.
Son olarak Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri bir yeri seğiren insanlar
olursa bu yukarıda saymış oluna hükümleri hatırlaması ve bu durumlara itimat
etmesini söylemektedir. Damar hareketlerinin boşuna olmadığını ifade eden bu İslam
alimi bu hareketlerin Hak’tan bir işaret olduğuna yormaktadır. Bu işaretleri
anlamamız ve müjdelerini beklememizi eserinde dile getirmiştir.